1 Şubat 2012 Çarşamba

Kadın ve Erkek

"basindan büyük bir ask geçmemis her kadin için bu bir eksikliktir; 
basindan büyük bir ask geçmis her erkek için ise bu bir fazlaliktir. 

erkegin hayatinda belki bir aska yer vardir. 
kadinin ise askinda belki bir hayata... 

erkekler deli gibi asik olurlar, zamanla akillanirlar. 
kadinlar ise akilli gibi asik olurlar, zamanla delirirler. 
ask, kadini ve erkegi farkli etkiler. 

asik olan kadinin gözünde baska hiçbir seyin degeri kalmaz. 
asik olan erkegin gözünde ise her sey yeniden degerlenir. 
cünkü asik kadin "nasil olsa bitecek" sezgisi ile hareket eder.. 
asik erkek ise "nasil olsa sonsuza dek sürecek" yanilgisiyla... 

asik kadinlar bu yüzden hep endiseli ve huzursuzdurlar; 
asik erkekler ise melekler gibi dingin ve aptallar gibi bön. 

asik olmak erkege yakisir. kadina asla. 
kadina yakisan sadece asktir. 

asksiz bir erkek kendini kölesiz bir efendi gibi hisseder, 
asksiz bir kadin ise efendisiz bir köle. 

kadin ne ister? ne mi ister? hepsini ister. ve ayni anda. 
peki erkekler ne ister? 
hem sevgili karilari hem de haremleri olsun isterler. 

peki neden korkarlar? hem karisiz hem de haremsiz kalmaktan korkarlar. 
kadin erkeginin kendisine kul köle olmasini ister; olunca da ondan nefret eder. 
erkek ise kadinin kendisine köle olmasini istemez; olunca da onu sever. 

bir erkek kadindan biktigi için onu terk eder; 
bir kadin ise erkeginden sıkıldıgı için. 
arada çok önemli bir fark var. 

bir erkek doydugu için kadinindan bikar. 
bir kadin ise doyamadigi için erkeginden sıkılır. 

erkek kadinin fiziksel görüntüsüyle; kadin ise erkegin sehvetiyle tahrik olur. 
onun için kadinlar karsilarindakini anlarlar; erkekler ise sadece görünen dünyayi. 

kadin terk edildigi ve aldatildigi zamanlarda, bir de bosanirken hiç tereddüt etmez. kararli, suurlu ve son derece akilli biçimde bütün strateji ve nokta hücumu taktikleriyle delirir. 

delilik, kadinlarin aklidir. ve sadece bu özellikleri bile, onlarin erkeklerden daha üstün kabul edilmeleri için yeterli bir sebeptir. 

kadinlar, sezgileriyle her seyi bilirler. 
erkekler ise akillariyla hiçbir seyi bilemezler. 

kadinlar her seyi görürler. göremediklerini duyarlar.duyamadiklarini ise sezerler. 
disilik yalniz algi kapilarini degil, bütün telepati, sezgi, altinci his ve üçüncü göz kapilarini açan lsd, mescaline, psilosibin kadar güçlü bir iksirdir. 

kadinlarin sezgileri o kadar olaganüstüdür ki, onlari erkeklerden çok daha üstün saymamak için hiçbir neden yok. 

sezgi de neymis mi dediniz? 

aklin eli, kolu, gözü, kulagi ve burnudur. aklin dürbünü, pusulasi ve radaridir. sahini ve tazisidir. 
kapani, tuzagi ve oltasidir. 
sezgi en kurnaz avcidir. sezgi olmasa ne bilim ne felsefe ne sanat olurdu. 

akil mi? akil sezginin usagidir. o kadar.. 
sezgileri yerine bilgileri ile hareket eden bilgiç kadinlar kadar itici yaratiklar düsünemem. akillilari ve kültürlüleri ise itici degillerdir ama sıkıcı olurlar çogu zaman. 

kadina en çok yarayan ne akil, ne bilgi, ne de kültürdür. 
ince ve suh bir zekadir... "


24 Ocak 2012 Salı

Sadece "canım" desin.


öptüğüm zaman koklaya koklaya ve yüzlerce defa öperdim.
her akşam başımı onun saçlarının arasına gömüp, göğüslerini tutarak uyurdum.
vücutlarımız uyurken elbise çıtçıtları, kek kapları gibi birbirine geçerdi.
sabahları güneş gibi uyanırdı.
her an elimi orama atar ve onu sevip sevmediğimi en güvenilir kaynaktan kontrol ederdi.
sadece onun elini-ayağını beğenirdim.
tuvalette çişinin sesini duyduğum zaman kahkahalarla gülerdik.
bir tabağa koyup önüme getirse, o daracık kıçından çıkmış küçük boklarını hemen yerdim.
her yerde ama her yerde çok eğlenirdik.

onu bir su perisine, bahar dalına, parmak kıza, porselenlere, pirzolalara, can eriklerine benzetirdim.

Emre Yılmaz

























23 Eylül 2011 Cuma

Ben Senden Önce Ölmek İsterim

Ben 
senden önce ölmek isterim. 
Gidenin arkasından gelen 
gideni bulacak mı zannediyorsun? 
Ben zannetmiyorum bunu. 
Iyisi mi,beni yaktırırsın, 
odanda ocağın üstüne korsun 
içinde bir kavanozun. 
Kavanoz camdan olsun, 
şeffaf, beyaz camdan olsun 
ki içinde beni gorebilesin 
Fedakarliğimi anlıyorsun 
vazgeçtim toprak olmaktan, 
vazgeçtim çiçek olmaktan 
senin yanında kalabilmek için. 
Ve toz oluyorum 
yaşiyorum yanında senin. 
Sonra, sen de ölünce 
kavanozuma gelirsin. 
Ve orada beraber yaşarız 
külümün içinde külün 
ta ki bir savruk gelin 
yahut vefasız bir torun 
bizi ordan atana kadar... 
Ama biz 
o zamana kadar 
o kadar 
karışacağız 
ki birbirimize, 
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz 
yan yana düşecek. 
Toprağa beraber dalacagız. 
Ve bir gün yabani bir çiçek 
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse 
sapında muhakkak 
iki çiçek açacak : 
biri sen 
biri de ben. 
Ben 
daha ölümü düşünmüyorum. 
Ben daha bir çocuk doğuracağım 
Hayat taşıyor içimden. 
Kaynıyor kanım. 
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, 
ama sen de beraber. 
Ama ölüm de korkutmuyor beni. 
Yalnız pek sevimsiz buluyorum 
bizim cenaze şeklini. 
Ben ölünceye kadar da 
Bu düzelir herhalde. 
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? 
Içimden bir şey : 
belki diyor.

Nazım Hikmet RAN

22 Eylül 2011 Perşembe

21 Eylül 2011 Çarşamba

-İsimsiz-

Bana sözler verme adam. Tutamazsan üzülebilirim. Vermek istediğin sözleri kendine sakla bana belli etmeden tut. O zaman daha çok sevinirim, bilirim seni.

Benimle gelecek planı yapma, beni geçmişinle kıyaslama. Beni şimdi sev, şimdi seversen her anında sevmiş olursun.

Aynı bardaktan içelim içeceğimiz şeyi, aynı külaha bir senin istediğin çeşit top dondurmayı bir de benim istediğimi koyduralım, aynı anda birbirimizi özleyelim ama yavaş yavaş aynı insanlar olmayalım. Gün geçtikçe benim kokum senin, senin kokun benim kollarıma sinsin, seni özlediğim zaman kollarımı koklarım. Ben çok sevdiğim bir şeyi yerken elime gözüme bulaştırırım, gülümse, ama gerçekten gülümse.

Ben çok hayal kurarım, büyük ihtimalle senden daha fazla kuracağım. Alay etme, inandırmaya çalışma da. Sadece dinle beni. Bana çok büyük süprizler yapmana gerek yok, durup dururken sımsıkı sarılırsan otuz iki diş olabilirim.

Beni dünyalar kadar sevme adam, senin birazcık sevgini ben abartırım zaten. Sadece gerçek olsun.

18 Eylül 2011 Pazar

Kutup Yıldızı

"Tatlı bir insana biraz önce bu mesajı attım. Gelen cevapdan sonra attığım mesajı bir daha okudum. Canımsın."

   Şimdi bu yıldızlar böyle ufacık ufacık kafalarına göre dizilmişler yukarı. Hepsi kendi alemindeler. Diyolar ya büyük ayı küçük ayı. Ben hiç bulamıyorum onları. Gösterselerde anlamıyorum nasıl oluyo ki büyük ayı küçük ayı. Bir tek "kutup yıldızını" buluyorum o da en parlak en kocamanı.